Home Doğal Yaşam Kalbi Korumak için 5 Doğal Yol

Kalbi Korumak için 5 Doğal Yol

0

Çeviren: Feyza Şahin / Sade Hayat Dergisi

1.Endüstriyel bitkisel yağları tüketmeyin

Mısır, soya, ayçiçeği gibi endüstriyel bitkisel yağlar yüksek oranda çoklu doymamış yağ asitleri içerir. Üzerinde yapılan sayısız araştırma çoklu doymamış yağ asitlerinin oksidatif hasara uğraması ve iltahap oluşturması sebebi ile kalp hastalığı riskini ciddi ölçüde yükselttiğini göstermiştir. Endüstriyel bitkisel yağlar hemen hemen tüm işlenmiş ve paketlenmiş gıdalarda bulunmakla birlikte restoranlarda pişirilen çoğu yemeğin içerisinde de yer almaktadır. Bu sebepten, kalbinizi korumak için paketlenmiş halde olan yiyecekleri tüketmeyin. Bir rutin olarak dışarıda yemek yemeyin.

2. Geleneksel beslenin: Tereyağı, iç yağı tüketin

Son 50 yıldan beri geleneksel doymuş yağların kalp hastalığına sebep olduğuna dair ifadeler yayarak beynimizi yıkadılar. Hâlbuki bu çok az kişinin sorguladığı kalıplaşmış bir tamamen yanlış bir düşünce.

Son yıllarda yapılan araştırmalar doğal doymuş yağ(hayvani yağlar gibi) içeren yemeklerin kalp hastalığına sebep olmadığını doğrulamıştır. Doymuş yağlar, bizleri kalp hastalığının öncelikli sebeplerinden biri olan oksidatif hasara karşı korur. Dahası, doymuş yağların sağlığımız açısından sayısız yararı bulunmaktadır.

3.Şeker ve Karbonhidrat tüketimini azaltın

Yıllardır Amerikan Kalp Birliği ve Amerikan Diyabet Derneği, düşük yağlı ve yüksek karbonhidrat içerikli beslenme şeklini tavsiye etmişlerdir. Fakat yapılan araştırmalar bu beslenme tarzının aslında hem kalp hastalığı hem de diyabet riskini arttırdığını göstermektedir!  Eğer bu durumdan kaçınmak istiyorsanız, yüksek yağlı, düşük karbonhidratlı beslenme şekli sizin için iyi bir seçim olacaktır.

Ortalama bir Amerikan sahip olduğu kalorisinin %57 sini yüksek derecede rafine edilmiş tahıllar ve çoklu doymamış (PUFA) yağlardan elde eder. Tahıl ve PUFA’nın sahip oldukları kalorinin 3 kaynağını şeker, yüksek früktoz ve mısır şurubu oluşturmaktadır. Rafine tahıllar, çoklu doymamış yağlar ve şeker, oksidatif hasara ve iltihaplanmaya sebep olan en etkili maddelerdir. Açıkçası düşük yağ, yüksek karbonhidrat içerikli beslenme şekli başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

4. Besin değeri yüksek gıdalar tüketin (özellikle sakatat ve taze yumurta sarısı!)

Doğru beslenmenin anahtarı besin değeri fazla olan gıdalar tüketmektir. Vitamin ve mineraller dendiği zaman çoğu insanın aklına öncelikli olarak sebzeler gelir. Fakat bir porsiyon sığır karaciğerinde, havuç ya da elmada bulunan önemli vitamin ve minerallerden 10-100 kat arası daha fazla vitamin ve mineraller bulunmaktadır.

Yumurta sarısı doğadaki en iyi yiyeceklerden biridir. Ancak yumurtanın taze ve doğal üretim olmasına dikkat edin.  Bir yumurta 13 temel besin maddesi sağlamaktadır ve bunların tümü yumurtanın sarısı içerisinde yer almaktadır.(Genel kanının aksine, yumurtanın sarısı beyazından daha fazla besin içerir.) Bir günde üç yumurta yemek uygundur. Gerçekte, yapılan çalışmalar gösterdi ki yumurta tüketimi, kalp hastalığına sebep olmayan büyük yüzen LDL kolesterolünü artırmaktadır.

Çimle beslenen hayvansal ürünleri ve ham süt ürünleri (tereyağı, süt), aynı zamanda sağlık açısından besin değeri yüksek yiyecekler bolca tüketilmelidir.

5. Mayalı- Feremente Gıdalar tüketin

Yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi fermente edilmiş gıdaları düzenli tüketen eski toplumların hemen hepsi sağlıklıydılar. Bu gıdaların sağlığımız için sayısız yararı vardır, bu toplumların beslenme kaynaklarındaki K2 vitamini az olmasından dolayı fermente ürün kullanımını arttırmışlar ve böylece kalp hastalıklarını azaltmışlardır.

Maalesef, birçok insan K2 vitamininin sağlık üzerindeki yararının farkında değildir.  Çok yakın zamanlara kadar K vitaminleri hem bilim camiası hem de genel kamuoyu tarafından yanlış anlaşılmış ve hafife alınmıştır. Karaciğer, kan pıhtılaşma proteinlerini aktif hale getirmek için öncelikli olarak K1 vitaminini kullanmaktadır. K2 vitamini ise diğer dokular tarafından kemik ve dişlerde kalsiyum birikimini sağlamak ve yumuşak dokular gibi konumlarda da bunu engellemek için kullanılmaktadır.

1993 de yapılan araştırmalarda, en güçlü vitaminlerden K2 vitaminin doğal yolla alınımının damar kireçlenmelerini%52 oranında, kalp hastalıklarını %41 oranında azalttığı gözlenmiştir.

Kaynak:http://chriskresser.com/ten-steps-to-preventing-heart-disease-naturally

NO COMMENTS

Exit mobile version