Sadehayat.com
Tavuk yetiştiriciliği Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada eleştiri oklarına hedef oluyor. Kapalı ortamda, kafes içinde, hareket etmeden, leşlerle beslenen, birçok ilaç ve aşı uygulamasına maruz bırakılan tavuklar hastalık saçıyor.
Dünyada her yıl 40 milyar fabrika tavuğu tüketiliyor. Bu kadar tavuk tüketilmesinin bir nedeni de beyaz etin daha sağlıklı olduğunun lanse edilmesi. Ancak etin sadece beyaz olması sağlıklı olması için yeterli bir kriter değil. Özellikle bakteri taşıyan tavuklar ciddi gıda zehirlenmelerine yol açıyor. Kampilobakter geçtiğimiz yıl 580,000 kişinin zehirlenmesine, bu kişilerin 18,000’inin hastanelik olmasına ve 140’ının da ölümüne neden oldu. Bu ölümlerin en büyük sebebi olarak bakterilerin antibiyotiğe karşı direnç kazanmış olması gösteriliyor.
Yapılan incelemeler dünya piyasasında bulunan tavukların %80’inin antibiyotiklere karşı dirençli bakteri taşıdığını ve bu bakterilerin insana geçebildiğini ortaya koyuyor. Bu bakteriler hemen zarara yol açmasalar bile bağırsaklarda yaşayarak zaman içinde idrar yolu iltihaplanmalarına, kanda zehirlenmelere (sepsise) yol açabiliyor. Yeni bir araştırmanın sonucuna göre Avrupa’da her yıl 1,500 kişi bu sebeple karaciğer iflası yaşıyor.
Doktorlar ise antibiyotiğe dirençli bakterilerin artmasının tıp dünyasında büyük bir felakete yol açacağının altını çiziyor. En fazla 20 yıl içinde basit ameliyatların dahi yapılamayacağını belirtiyor ve ekliyorlar: “Tıbbın en büyük keşfi olarak bilinen ve cerrahiyi geliştiren antibiyotikler belki 20 yıl gibi kısa bir süre içinde artık işe yaramayacak, en basit ameliyatlar dahi ölümle sonuçlanacak. Organ nakli yapılamayacak!”
Antibiyotik kullanımı hakkındaki istatistikler ise çarpıcı. Dünyada antibiyotiklerin %80’i gıda olarak tüketilen hayvanlarda kullanılıyorken %15’i halk tarafından doktor tavsiyesi olmadan kullanılıyor. Bunun yanı sıra antibiyotiklerin yalnızca %5’i hastanelerde kullanılıyor.
Kaynak: dailymail.co.uk
