Antibiyotikler Bağışıklık Sisteminize Nasıl Zarar Veriyor?

0
233

Çeviri: Kevser Yılmazer (sadehayat.com)

Bağışıklık sistemi, bozuk ve değişime uğramış hücreleri tespit edip yok eder. Bağışıklık sistemi düşmanını ve düşmana karşı geçmişte uyguladığı yöntemleri muhteşem hafızasına kaydeder, gerektiğinde kullanır. İnsan vücudunda en hızlı gelişen hücrelerden biri bağışıklık hücreleridir.

Bağışıklık sisteminin % 80’i dost bakteriler tarafından bağırsak bölgemizde yapılanır. Bağırsak mikropları anne karnındayken oluşur, bebeğin doğumundan sekiz gün sonra ortaya çıkar. Bebeğin anne sütü almasıyla bağışıklık sistemi iyi ve kötü hücrelerin kaydını tutarken, bağırsaklarımız da daha fazla bakteriye ev sahipliği yapmış olur. Bu kayıtlar ömür boyu saklanır ve vücudumuz hiçbir işgalciyi unutmaz.

Problem Nerede Başlıyor?

 Bir bebeğe yapabileceğiniz en kötü şey ona antibiyotik vermektir. Antibiyotikler iyi huylular da dâhil vücuttaki tüm bakterileri öldürür. Bebeğin bağışıklık sistemini kalıcı olarak değiştiren antibiyotikler bağırsaklarda biriken nöro-kimyasallar sebebiyle sinir sisteminde de bozulmalara yol açar. Unutmayın antibiyotikler bize hastalıkların kurtarıcısı olarak lanse ediliyor. Fakat kanserin, dejeneratif ve kronik hastalıkların bedelini de biz ödüyoruz.

Bebeklerde antibiyotik kullanımı ile bağırsaklardan bakteriler temizlenir ve bağışıklık sistemi tuttuğu kayıtları yitirir. Bağışıklık sisteminin stratejilerini yitirmesi ile bağırsaktaki mantarlar artık rakipsizdir ve dost bakteriler tarafından kontrolsüz çoğaltılırlar. Mantarlar bağırsaktaki kalelerini kurduktan sonra parazitler vücudu beslemek için besin ve mineralleri paylaşmaya başlarlar. Bu da kanser ve kronik hastalık oluşumu için ilk adımdır.

Bu işlem yetişkin birinin antibiyotik kullanmasıyla da gerçekleşir. Her şey kalıcı olarak değişir ve vücudu normaline döndürebilmek için hedeflenen beslenme ve probiyotik tedaviler yıllar boyu sürer.

Ağır Metallerin Rolü

Ağır metallerin % 80’inden fazlası dost bakteriler tarafından bağırsaklardan uzaklaştırılır. Bazı kötü bakteri ve mantarlar muhtemel bir saldırıya karşı vücudumuzun direncini kırmak için ağır metalleri organ ve dokularımıza nakletmek isterler. Mantarlar kompromize dokular üstünde beslenen temizlik organizmalarıdır. Sonuç olarak mantarlar sağlıklı dokuları istila ederek güç kazanacak fakat vücudumuz güç kaybedecektir.

Kanser iltihabi bir hastalıktır. Bağırsaktan kana sızan parçacıklar vücudun iltihaplanmasına sebep olur. Kronik iltihaplı organlar ağır metallerin, virüslerin, mantar ve bakterilerin hedefi haline gelir. Uğradığımız zarar sadece yediğimiz birçok işlemden geçmiş gıdaların bağırsaktan sızıntı yapmasıyla kalmıyor; pankreas rahatsızlığı, stres ve sıkıntı baş gösterebiliyor. Kronik stres ise birçok hastalığa ve kansere karşı organlarımızı daha dirençsiz hale getiriyor.

Bu Durum Nasıl Sonlanır?

Bu durum ancak bir tedaviye başlamadan önce ilaçların yan etkileri hakkında detaylı bilgi sahibi olunmasıyla son bulur. Size vereceği zarar veya yararı ölçüp tartmalı, her durumda antibiyotik tedavisini gözünüz kapalı kabul etmemelisiniz. Unutmayın sağlığınız en çok sizi ilgilendiriyor.

Kaynak: http://www.naturalnews.com/036479_antibiotics_immune_system_destruction.html